Pakistan Savunma Bakanı'ndan İslam dünyasına NATO benzeri ittifak çağrısı
Pakistan ve Suudi Arabistan Arasında Savunma Paktı: Diğer Arap Ülkelerine Kapı Açık
Pakistan Savunma Bakanı Hacı Muhammed Asif, Çarşamba günü Pakistan ile Suudi Arabistan arasında imzalanan karşılıklı savunma paktının diğer Arap ülkelerinin katılımına açık olduğunu duyurdu. Anlaşma, Pakistan’ın nükleer korumasını Suudi Arabistan’a genişlettiğini ilk kez açıkça ortaya koyuyor.
Geo TV’ye Özel Açıklamalar
18 Eylül Perşembe gecesi Geo TV’ye verdiği röportajda Bakan Asif, anlaşmayla ilgili ABD ile herhangi bir ön koordinasyon olmadığını reddetti. İki ülke arasında Çarşamba günü imzalanan savunma anlaşması, bir ülkeye yapılan saldırının diğerine yapılmış sayılacağını belirtiyor. Ancak, anlaşmanın Suudi Arabistan’ın Pakistan’ın nükleer korumasına erişimi anlamına gelip gelmediği konusunda her iki ülke de henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Asif, Pakistan’ın dünyada nükleer silahlara sahip dokuz ülkeden biri olduğunu vurguladı (İsrail’in de nükleer silahlara sahip olduğuna inanılıyor ancak bu resmi olarak kabul edilmedi). Bakan, anlaşmayı uygulamak için Pakistan’ın elindeki tüm imkanları, nükleer güç dahil, kullanacağını belirtti. “Tüm bu kabiliyetler, Suudi Arabistan ile yapılan karşılıklı savunma anlaşmasına tabidir, ancak umarım kimse bizi test etmeye kalkmaz,” dedi.
“Herhangi Bir Ülkeyi Hedef Almıyoruz”
Asif, röportajda, “Hiçbir ülkenin saldırısı otomatik bir misilleme tepkisini tetikleyecek şekilde isimlendirilmedi. Ne Suudi Arabistan ne de biz herhangi bir ülkeyi hedef aldık,” dedi. Anlaşmanın, herhangi bir tarafa yönelik bir saldırının ortaklaşa savunulacağını ve bu saldırıya yanıt verileceğini öngören bir “şemsiye düzenleme” olduğunu ifade etti.
İsrail’e Mesaj Olarak Görülüyor
Analistler, bu hamlenin İsrail’e bir sinyal olarak değerlendiriyor. Geçen hafta İsrail’in Katar’daki Hamas liderlerini hedef alan ve altı kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş hava saldırısı, Körfez Arap ülkelerinde güvenlik endişelerini artırmıştı. Gazze savaşı bölgede gerginlikleri tırmandırırken, bu anlaşma bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir. İsrail, iki İslam ülkesinin savunma paktına henüz yorum yapmadı.
Pakistan-Suudi Arabistan Askeri İlişkileri Yeni Değil
Asif, Pakistan’ın Suudi Arabistan ile askeri ilişkilerinin yeni olmadığını, Pakistan ordusunun daha önce Suudi güçlerini eğittiğini belirtti. Ancak yeni anlaşmanın “tamamen farklı” olduğunu ve “yeni bir dönemin başlangıcı” olduğunu vurguladı. “Suudi toprakları, Pakistan’ın savunulduğu gibi savunulmalı ve tam tersi de geçerli. Bu anlaşma, Pakistan’a yönelik herhangi bir saldırıda Suudi Arabistan’ın da aynı şekilde hareket etmesini zorunlu kılıyor” dedi.
İslam Dünyası için NATO Benzeri Bir İttifak Önerisi
Bakan Asif, paktın diğer Arap ülkelerine de açık olduğunu açıklarken, NATO benzeri bir İslam ittifakı oluşturulması gerektiğini savundu.
Mısır’ın, İsrail’in Katar’a saldırısının ardından Ortadoğu’da NATO tarzı bir güç oluşturmak için lobi yaptığı bildiriliyor.
Asif, “İslam ve Arap ülkeleri, diğer ülkeler gibi bölgenin egemenliğini savunma hakkına sahiptir. Buna kimsenin itiraz etme hakkı olduğunu düşünmüyorum, çünkü kendi irademiz ve sınırlarımız var” dedi.
Anlaşmanın herhangi bir ülkeye karşı olmadığını ve hegemonya arayışı olmadığını vurgulayan Asif, “Suudi topraklarını kendi topraklarımız gibi savunuyoruz ve Suudi Arabistan da aynısını yapacak. Diğer ülkelere kapımız kapalı değil” diye ekledi.
Pakistan’ın Nükleer Gücü ve Bölgesel Dinamikler
Pakistan, Hindistan’ın nükleer silah programına karşı kendi nükleer silahlarını geliştirdi. Güney Asya’daki bu iki komşu ülke, geçmişte birden fazla savaş yaşadı ve Nisan ayında Hindistan kontrolündeki Keşmir’de turistlere yönelik bir saldırının ardından sınır ötesi çatışmalarla yeniden savaşın eşiğine geldi. ABD merkezli Bulletin of Atomic Scientists’e göre, Hindistan’ın yaklaşık 172, Pakistan’ın ise 170 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor.
Pakistan’ın Şahin-3 balistik füzesinin, hem konvansiyonel hem de nükleer savaş başlıkları taşıyabildiği ve 2.750 kilometre menzile sahip olduğu belirtiliyor; bu, İsrail’e ulaşabilecek bir mesafe. Pakistan, uzun süredir İsrail’in Filistinlilere yönelik muamelesini eleştiriyor ancak doğrudan bir savaşa dahil olmadı. Her iki ülke de İsrail ile diplomatik ilişki kurmuş değil.
KAYNAK: https://www.newarab.com/