Hollanda Savaş Dönemi Kurala Dayanarak Çinli Şirkete El Koydu
Hollanda hükümeti, Çin merkezli bir yarı iletken şirketinin kontrolünü ele aldı. Bu kapsamda, şirketin Çinli CEO’su görevden uzaklaştırıldı, oy hakları Çinli olmayan bir yöneticiye devredildi ve hisseler bir üçüncü taraf yediemine teslim edildi. Bu karar, savaş dönemlerinde temel ihtiyaçların (örneğin, ekmek ve yakıt) karneye bağlanması için tasarlanmış bir acil durum yasasına dayandırıldı. Ancak mevcut durumda Hollanda’nın herhangi bir savaş veya işgal tehdidi altında olmadığı biliniyor.
Bu hamle, ABD’de yürürlüğe giren “%50 kuralı” ile aynı döneme denk geldi. ABD Ticaret Bakanlığı tarafından Eylül 2025’te uygulamaya konan bu kural, Çin merkezli bir ana şirketin %50 veya daha fazla hissesine sahip olduğu yan kuruluşları otomatik olarak ABD’nin “Varlık Listesi”ne (Entity List) ekliyor. Bu liste, ABD teknolojilerine ve ürünlerine erişimi ciddi şekilde kısıtlıyor. Hollanda’nın bu adımı, Avrupa’nın ABD’nin teknoloji politikalarını yakından takip ettiği şeklinde yorumlanıyor.
Bu kararın birden fazla olumsuz etkisi öngörülüyor. İlk olarak, Avrupa’daki yatırımcı güvenini zedeleyebilir; zira şirket varlıklarına ani müdahale riski, büyük çaplı yatırımları caydırabilir. İkinci olarak, Çin’in misilleme önlemleri alması muhtemel. Nitekim Çin, ABD’nin yaptırımlarına karşı ek gümrük vergileri gibi adımlarla yanıt vermeye başladı. Son olarak, bu hamle, Hollanda merkezli ve 14.000 çalışanı bulunan Nexperia gibi Avrupa’nın önde gelen yarı iletken şirketlerinden birinin istikrarını tehdit edebilir. Çinli Wingtech Technology’nin yan kuruluşu olan Nexperia, otomotivden tüketici elektroniğine kadar geniş bir alanda kritik öneme sahip.
Avrupa Birliği, kendi şirketlerinin Avrupa yasalarına tabi olduğunu vurgulayarak bağımsız bir duruş sergileyebilirdi. Bu, Avrupa’nın teknoloji sektöründeki rekabet gücünü korumasını sağlayabilirdi. Ancak mevcut yaklaşım, Avrupa’nın stratejik özerklik eksikliğini bir kez daha ortaya koydu. Daha etkili bir strateji, Avrupa’nın kendi endüstrilerini destekleyerek bağımsız karar alma kapasitesini göstermesi olurdu.
Hollanda’nın bu adımı, uluslararası iş dünyasına net bir mesaj veriyor: Eğer ABD bir ülkenin kökenini sorunlu bulursa, o ülkenin Avrupa’daki ticari faaliyetleri risk altına girebilir. Bu durum, yalnızca Çinli şirketler için değil, Avrupa’da yatırım yapmayı planlayan tüm aktörler için belirsizlik yaratıyor.
Ek Bağlam ve Açıklamalar
• Nexperia’nın Rolü: Hollanda merkezli Nexperia, yarı iletken üretiminde küresel bir liderdir ve otomotiv, telekomünikasyon ve tüketici elektroniği gibi sektörlerde kritik bileşenler sağlar. Çinli Wingtech’e bağlı olmasına rağmen, Avrupa teknoloji ekosisteminde önemli bir yere sahiptir.
• %50 Kuralı: ABD’nin Eylül 2025’te devreye aldığı bu kural, Çinli şirketlerin yan kuruluşlarının ABD teknolojilerine erişimini kısıtlamayı amaçlıyor. Örneğin, Huawei veya Inspur gibi şirketlerin küresel operasyonları bu kuraldan doğrudan etkileniyor. Kural, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açabilir.
• Çin’in Tepkisi: Çin, ABD’nin yaptırımlarına karşı misilleme olarak ABD ürünlerine ek gümrük vergileri uyguluyor ve kendi “güvenilmez varlıklar listesi”ni genişletiyor. Bu, küresel ticaret gerilimlerini artırıyor.
• Avrupa’nın Stratejik Özerkliği: Avrupa Birliği, yıllardır “stratejik özerklik” hedefini vurguluyor. Ancak bu olay, Avrupa’nın ABD politikalarına bağımlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Örneğin, Hollanda merkezli ASML gibi diğer teknoloji devleri de ABD-Çin geriliminden etkileniyor..
KAYNAK: BLOOMBERG