Rusya–Küba Askerî Yakınlaşmasının Jeopolitik Sonuçları
Yeni Bir Küba Krizi mi? Rusya–Küba Askerî Yakınlaşmasının Jeopolitik Sonuçları
Özet
2024 yılı itibarıyla Rusya ile Küba arasında imzalanan yeni askerî iş birliği anlaşması, Soğuk Savaş döneminin sembolik krizlerinden biri olan 1962 Küba Krizi’ni hatırlatan gelişmeleri gündeme getirmiştir. Havana ile Moskova arasındaki ilişkilerin ekonomik, askerî ve diplomatik alanlarda yeniden derinleşmesi, Latin Amerika’da yeni bir jeopolitik eksen oluşabileceğine dair tartışmaları hızlandırmıştır. Bu makale, söz konusu yakınlaşmayı Rusya’nın küresel stratejisinin Latin Amerika ayağı, ABD’nin bölgesel güvenlik algısı ve küresel güç dengelerindeki değişim bağlamında ele almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Rusya, Küba, ABD, Latin Amerika, BRICS, Soğuk Savaş, Jeopolitik.
Giriş
Haziran 2024’te üç Rus savaş gemisinin Havana Limanı’na 21 pare top atışıyla girmesi, hem sembolik hem stratejik anlamlar taşıyan bir gelişmeydi. Aralarında nükleer enerjiyle çalışan “Kazan” adlı saldırı denizaltısının da bulunduğu bu donanma ziyareti, hemen ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Kübalı mevkidaşı Bruno Rodríguez ile yaptığı görüşme ile tamamlandı. Moskova yönetimi, Havana’nın Ukrayna savaşındaki tutumunu övdü; Lavrov, Küba’nın “Batı’nın uzun süredir hazırladığı savaşın gerçek nedenlerini doğru biçimde tanımladığını” belirtti.
Ziyaret, başlangıçta Washington tarafından bir “güç gösterisi” olarak değerlendirildi. Ancak sonraki istihbarat raporları, bu temasların basit bir sembolik jestin ötesinde, Rusya’nın Karayipler’de kalıcı askerî varlık tesis etmeye dönük planlarının habercisi olabileceğini ortaya koydu.
1. Tarihsel Arka Plan: 1962 Krizinin Gölgesi
Küba Krizi, Ekim 1962’de ABD ile Sovyetler Birliği’ni nükleer savaşın eşiğine getirmişti. Fidel Castro yönetimi, Sovyetler’e orta menzilli nükleer füzeler yerleştirme izni vermiş, Washington’ın bunu keşfetmesi üzerine dünya on üç gün boyunca savaşın eşiğinde kalmıştı.
Bugün benzer bir senaryonun gündeme gelmesi, hem coğrafi yakınlık (Küba ile Florida kıyıları arası yalnızca 180 km) hem de Rusya’nın nükleer caydırıcılığını ABD’nin çevresinde yeniden tesis etme arayışı açısından dikkat çekicidir.
2. Rusya–Küba İlişkilerinde Yeni Dönem
Rusya Parlamentosu’nun Ekim 2025’te onayladığı askerî iş birliği anlaşması; silah tedariki, ortak tatbikatlar ve askerî eğitim programlarını kapsamaktadır. Bu anlaşma, iki ülke arasında yasal bir iş birliği zemini oluştururken, Moskova’ya Küba’daki eski Sovyet tesislerini —örneğin Lourdes istihbarat üssünü— yeniden faaliyete geçirme veya yeni üsler inşa etme olanağı sunabilir.
Ekonomik iş birliği de bu sürecin tamamlayıcısıdır. 2024 sonunda Rusya, Küba’ya 80 bin ton dizel yakıt tedarik etmiş; 2030’a kadar Rus şirketlerinin 1 milyar dolarlık yatırım yapacağı duyurulmuştur. Ayrıca, Mariel derin su limanında ortak bir lojistik merkez kurulması planlanmaktadır. Bu adımlar, Havana’nın ağır ekonomik krizi aşmak için Moskova’ya daha fazla yöneldiğini göstermektedir.
3. ABD ve Batı Perspektifinden Değerlendirme
ABD açısından Karayipler’de Rus askerî varlığı, Monroe Doktrini’nin (1823) temel ilkesi olan “Batı Yarımküresi’nde dış müdahaleye izin verilmemesi” prensibine doğrudan meydan okumadır. Washington, şu anda Rusya’nın Ukrayna’daki savaşa yoğunlaşmış olmasından dolayı kısa vadede bir tehdit görmese de, istihbarat raporları uzun vadede nükleer silah taşıyabilecek denizaltıların konuşlandırılması ihtimalini ciddi biçimde değerlendirmektedir.
Bu süreç, aynı zamanda ABD’nin Venezuela’ya karşı olası askerî hamleleriyle de kesişmektedir. Böyle bir durumda Rusya’nın Küba üzerinden Latin Amerika’da denge kurma stratejisi devreye girebilir.
4. Jeopolitik ve Ekonomik Dinamikler
Küba’nın BRICS’e 2024’te katılması, Havana’nın artık kendini açık biçimde “Batı karşıtı çok kutupluluk” söylemine konumlandırdığını göstermektedir. Moskova, Küba’yı yalnızca askerî değil, aynı zamanda ideolojik bir müttefik olarak görmektedir.
Bu bağlamda, Rusya’nın Ukrayna cephesine 5000’e kadar Kübalı paralı asker gönderdiği yönündeki ABD kaynaklı iddialar da iki ülke arasındaki askeri iş birliğinin sahaya yansıması olarak değerlendirilebilir.
Sonuç
Rusya–Küba yakınlaşması, Latin Amerika’da güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahiptir. Her ne kadar Moskova’nın Ukrayna savaşı nedeniyle kaynakları sınırlı olsa da, Tartus deniz üssünü kaybetmiş bir Rusya için Küba yeni bir stratejik dayanak noktası olabilir.
Bu gelişme, Washington açısından sadece sembolik bir meydan okuma değil, aynı zamanda nükleer caydırıcılığın yeniden tanımlanması anlamına gelir. Küba içinse bu ilişki, ekonomik bağımlılığın bedeliyle gelen jeopolitik riskleri de beraberinde getirmektedir.
Altı buçuk on yıl sonra yeniden gündeme gelen “Küba Krizi” ihtimali, yalnızca iki ülke arasındaki bir askerî iş birliği meselesi değil, yeni bir Soğuk Savaş mantığının Latin Amerika sahnesine geri dönüşüdür.
Kaynakça
-
Flade, Florian. Eine neue Kubakrise? (2025).
-
The Washington Post (2024). “Russia Sends Submarine to Havana in Show of Force.”
-
TASS News Agency (2024). “Russia and Cuba Deepen Military Cooperation.”
-
United Nations General Assembly (2024). Resolution on the Lifting of the U.S. Embargo on Cuba.
-
U.S. Department of State (2025). Foreign Military Intelligence Brief – Latin America Section.