İran nükleer bilimcileri güvenli evlere yerleştiriyor

 

 

 

 

 

İran İslam Cumhuriyeti, haziran ayında yaşanan çatışmalar sırasında İsrail hava saldırılarında bazı bilim insanlarının öldürülmesinin ardından hayatta kalan nükleer bilim insanlarını Tahran ve Kuzey İran’daki güvenli evlere yerleştirdi. The Telegraph’ın cumartesi günü İranlı ve İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde bu bilgi yer aldı.

 

The Telegraph’a konuşan üst düzey bir İranlı yetkili, geriye kalan bilim insanlarının çoğunun artık kendi evlerinde yaşamadığını veya üniversitelerde ders vermediğini söyledi.

 

“Ya Tahran’daki ya da kuzeydeki güvenli evlere taşınıyorlar,” dedi yetkili. “Üniversitelerde ders verenler ise nükleer programla hiçbir ilgisi olmayan kişilerle değiştiriliyor.”

 

Gazete, İsrail’in gelecekte hedef alabileceğini söylediği yaklaşık 100 kişilik bir listede yer alan, hayatta kalan 15’ten fazla araştırmacının ismini gördüğünü yazdı.

 

Bu taşınmalar, bu hafta İsrail’e bilgi sağladığı iddiasıyla çarşamba günü idam edilen bilim insanı Ruzbeh Vadi’nin infazının ardından gerçekleşti.

 

Haberde, haziran ayındaki çatışmalarda ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini sığınak delici bombalarla vurması ve Tahran’ın İsrail’e füze saldırıları düzenlemesinin ardından bilim insanlarının güvenlik düzenlemelerinin baştan aşağı yenilendiği belirtildi.

 

Önceden tek bir Devrim Muhafızları birimi bu kişilerin güvenliğini sağlarken, artık birden fazla kurum bu görevi paylaşıyor. The Telegraph’ın aktardığına göre, bazı bilim insanlarının kendi korumalarına güvenmemesi üzerine bu değişiklik yapıldı.

 

“Yürüyen ölüler”

 

The Telegraph’a konuşan İsrailli uzmanlar, artan güvenlik önlemlerine — 24 saat koruma dahil — rağmen, hayatta kalan personeli “yürüyen ölüler” olarak tanımladı.

 

Uzmanlara göre İran’ın nükleer programı, her kilit bilim insanına bir yardımcı atanacak ve küçük ekipler halinde çalışılacak şekilde tasarlandı; böylece bir saldırı durumunda yetenekler korunabilecek.

 

İsrail Askeri İstihbaratı’nda İran stratejik masası eski başkanı Danny Citrinowicz, geriye kalanların “İran’ın nükleer bombaya ulaşma çabasının ön saflarında yer alacağını” ve “otomatik olarak İsrail’in hedefi haline geleceğini” söyledi.

 

Analistlere göre, hayatta kalan bazı bilim insanları, ABD’nin “İran’ın 2004 öncesi nükleer silah programının doğrudan halefi” olarak tanımladığı Savunma Yenilik ve Araştırma Örgütü’nde (SPND) görev aldı.

 

Bu isimler, Şahab-3 füzelerini nükleer savaş başlıklarına uyarlama çalışmalarında yer aldı. İsrailli istihbarat ve savunma analisti Ronen Solomon’a göre, bu durum onları öldürülen diğer isimler kadar “stratejik hedef” haline getiriyor.

 

İran ise uzun süredir nükleer silah peşinde olmadığını, Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in bu silahların kullanımını yasaklayan dini fetvasını gerekçe göstererek savunuyor. Tahran, nükleer faaliyetlerinin tamamen barışçıl olduğunu söylüyor. Hamaney geçen ay yaptığı açıklamada, Batı’nın İran’ın nükleer programını çatışma için bir bahane olarak kullandığını belirtmişti.

 

 

KAYNAK: https://www.iranintl.com/

Özet
:
İran İslam Cumhuriyeti, haziran ayında yaşanan çatışmalar sırasında İsrail hava saldırılarında bazı bilim insanlarının öldürülmesinin ardından hayatta kalan nükleer bilim insanlarını Tahran ve Kuzey İran’daki güvenli evlere yerleştirdi.
Resim
Türkçe
X