Ürdün İhvanı ile İran arasında ittifak olur mu?

 

Ürdün Müslüman Kardeşleri ile İran arasında bir ittifak görecek miyiz?

 

Yazar:Damir Nazarov

 

 

İyiliğin (Filistin direnişi) ve kötülüğün (uluslararası destekli Siyonizm) güçlerinin çarpıştığı Gazze Şeridi'ndeki destanın arka planında, ümmetin ağırlıklı olarak Sünni kesimindeki durum gölgede kalmakta, faydasız mitingler ve popülist açıklamalar dışında ciddi bir şey olmamaktadır. Burada, El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde'nin defalarca Filistinlilerin önemli bir stratejik dayanağı olduğunu belirttiği Ürdün'e dikkat etmekte fayda var.

 

Her şey Ebu Ali el-Askari'nin (Kataeb Hizbullah - Irak sözcüsü) Irak direnişinin Siyonistlere karşı direnişe katılmaları için 12.000 Ürdünlüyü eğitmeye hazır olduğunu ifade ettiği açıklamasıyla başladı. Daha önce Haşimi otokrasisi yetkilileri Batı Şeria'ya silah kaçırmak suçlamasıyla üç yerel sakini tutuklamış, bunun üzerine Hamas tutukluların serbest bırakılmasını talep etmişti.

 

Bazı yazar ve gazeteciler, Hamas ve İran'la birlikte hareket eden yerel İhvan hücrelerinin varlığına işaret etmekte gecikmedi ancak kimse somut bir kanıt sunamadı. Bu olaylardan sonra, krallığın hükümet yanlısı medyasında yerel İhvancılar ve İran aleyhine propagandalar yapıldı, hem İran hem de yerel İhvancılar "ülkeyi istikrarsızlaştırmaya" çalışmakla suçlandılar. 

 

İslami Hareket Cephesi (Ürdün Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın siyasi kanadı) lideri Murad el-Adaylah, gerginliği yatıştırmak amacıyla Ürdün İhvanı'nın 2011'den sonra İran'la hiçbir ilişkisinin kalmadığına dikkat çekti.

 

Suriye konusundaki anlaşmazlıklarla bağlantılı olarak, bana göre İhvancıların lideri iki noktadan hareket etti:

 

1 - Şu anda ana görevi, Ürdün İhvanı'nın yasaklanacağı bir ortamın oluşmaması için Kral Abdullah II rejimi ile bir çatışmayı önlemektir.

 

2 - Müslüman Kardeşler'in son örgüt içi oylamasında hareketin "şahinlerinin" kazandığı az sayıda sandalye nedeniyle, partinin gündemi ılımlı kanadın etkisinde kaldı, bu da göreceli olarak sistemle uyuma bağlı kalınması ve rejim için uygun söylemlerin dile getirilmesi gerektiği anlamına geliyor.

 

Her halükarda, Gazze Şeridi'ndeki soykırımın arka planında Ürdün İhvanı'nın zayıf pozisyonuna neden olduğu düşünülen durumları açıklamaya çalışmak -özellikle de Ebu Ubeyde'nin işgal altındaki Filistin'e yardım etmek için Ürdün'den direnişi yoğunlaştırma çağrılarından sonra- bir anlam ifade etmiyor.

 

Tüm bu durumdaki en önemli soru, Ürdün Müslüman Kardeşleri üyelerinin Kataeb Hizbullah'ın Siyonizme karşı ortak bir direniş örgütleme önerisine yanıt verip vermeyeceğidir.

 

Bunu zaman gösterecek ancak İhvancılar arasında eski konformistlerin hakimiyetinden memnun olmayan genç bir neslin yetiştiği de bir gerçek. Bunun yanı sıra İhvan'ın tüm kolları arasında Filistin direnişinin müttefikleri ile kendilerini benzeştiren güçlü bir Hamas yanlısı çizginin var olduğu da bir gerçek.

 

 

KAYNAK: english.iswnews.com/35472/

Özet
:
İswnews'den Damir NAZAROV yazdı: Her şey Ebu Ali el-Askari'nin (Kataeb Hizbullah - Irak sözcüsü) Irak direnişinin Siyonistlere karşı direnişe katılmaları için 12.000 Ürdünlüyü eğitmeye hazır olduğunu ifade ettiği açıklamasıyla başladı.
Resim
Türkçe
X