Abdi'den Suriye yönetimine sıcak mesajlar
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri, ülkenin kuzeydoğusuna Suriye hükümet kurumlarının dönüşü çağrısını yeniledi. Bu açıklama, ABD destekli Kürt önderliğindeki grubun Suriye topraklarının bütünlüğünü resmen tanıdığı 10 Mart Şam anlaşmasına bağlılığın bir göstergesi oldu.
Son bir televizyon röportajında konuşan SDG komutanı Mazlum Abdi, "Cezire bölgesine devlet kurumlarının girmesi gerektiğini" vurguladı ve SDG'nin pozisyonunu "Suriye topraklarının birliğine bağlılık" olarak tanımladı.
Bu açıklamalar, SDG ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şaraa hükümeti arasında yaşanan gerilimli bir dönemin ardından dikkat çekici bir yumuşamaya işaret ediyor.
Geçen ay Süveyda'da yaşanan kriz sırasında – şiddetli mezhep çatışmalarının İsrail hava saldırılarıyla çakıştığı dönemde – SDG liderleri daha sert bir tutum takınmıştı.
SDG'nin üst düzey yetkilisi İlham Ahmed, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunun "açık bir yapının varlığına bağlı" olacağını belirtmiş ve Şam yönetiminin Süveyda ve sahil bölgesindeki olaylar hakkında "net bir pozisyon almasını" talep ederek entegrasyon konusunda şüphe uyandırmıştı.
Bu tutumun, Suriye hükümetini Paris'te ABD'nin arabuluculuğunda düzenlenen ve Suriye ile İsrail heyetlerinin de katıldığı zirve kapsamında SDF temsilcileriyle yapılacak toplantıyı iptal etmeye sevk ettiği bildirildi.
SDF medya sözcüsü Farhad Shami daha sonra askeri entegrasyonun “siyasi geçişin tamamlanmasının ve herkesi temsil eden bir hükümetin kurulmasının ardından gerçekleşeceğini” açıkladı.
SDF lideri Mazloum Abdi son açıklamalarında, Suweida'daki gerginliğin ardından Şam ile 10 Mart'ta imzalanan anlaşmaya bağlılıklarını yeniden teyit ederken Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde ademi merkeziyetçilik ve Kürt dilinin resmi olarak tanınması yönündeki uzun süredir devam eden taleplerini yineledi.
Ancak Abdi, en hassas konu olan SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu meselesini devam eden müzakerelere bırakmış görünüyor.
Abdi, röportajda ayrıca "SDG içindeki bazı gruplar, özellikle sahil bölgesi ve Süveyda'daki olaylardan sonra, birleşme konusunda öncelikle güvence talep ediyor" dedi.
SDG'nin bağımsız bir güç olarak kalıp kalmayacağı veya tamamen Suriye ordusuna entegre edilip edilmeyeceği gibi temel sorular henüz çözüme kavuşmadı. Net bir çerçeve anlaşması sağlanabilmiş değil.
Sahada ise durum karmaşık. Diplomatik söylemlere rağmen, SDG Halep'in doğu kırsalında yeni savunma mevzileri inşa etmeye devam ediyor - bu hareketler, tansiyonu düşürme ve işbirliği iddialarıyla çelişiyor gibi görünüyor.
Süveyda'da, Yerel Şeyhlerin Onur Güçleri'nin lideri Kuteybe Şahabeddin, SDG'nin Dürzi ruhani lider Hikmet el-Hicri'nin desteklediği Süveyda Askeri Konseyi'ne yardım sağladığını iddia etti.
SDG'yi, "Süveyda'nın Suriye devletine yeniden entegrasyonunu engellemeye çalışmakla" suçlayarak, Şam yönetimiyle gerilimi tırmandırmada rolü olduğunu ima etti. Ancak Şahabeddin'in iddialarını destekleyecek bir kanıt bulunmuyor.
Öte yandan SDG, kamuoyu açıklamalarında bu ifadeyi kullanmayı bırakmış olsa da, özerk yönetim projesine destek sağlamak amacıyla Haseke ve Deyrizor'daki aşiret liderlerine yönelik temaslarını sürdürüyor.
Analistler, Suriye Demokratik Güçleri'nin olası bir Trump yönetiminde Türkiye'nin kendilerine yönelik askeri harekatına müsamaha gösterilmesinden endişe duyduğunu belirtiyor. Bu durum, örgütü Türkiye-Suriye yakınlaşması karşısında konumunu koruyabilmek için Şam ile daha kapsamlı uzlaşma arayışına itebilir.
KAYNAK: https://www.newarab.com/
