Irak Kürdistan'ından petrol sevkiyatı başladı ama anlaşma kırılgan
Irak Kürdistanı’ndan Türkiye’ye Petrol Akışı Yeniden Başladı: Anlaşmanın Geleceği Belirsiz
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) Türkiye’ye petrol akışı, 25 Mart 2023’ten bu yana ilk kez 27 Eylül Cumartesi günü yeniden başladı. Kerkük–Ceyhan Petrol Boru Hattı (ITP) üzerinden gerçekleşen bu sevkiyat, IKBY, bölgede faaliyet gösteren yabancı petrol şirketleri, Irak merkezi hükümeti (Bağdat), Türkiye ve ABD arasında varılan mutabakat sonucunda mümkün oldu.
Özellikle ABD’nin sürece doğrudan dahil olması, hem Bağdat hem de Ankara’nın daha önceki itirazlarını geri çekmesinde belirleyici rol oynadı. Irak Petrol Bakanlığı’na yakın üst düzey bir kaynak, OilPrice.com’a yaptığı açıklamada bu gelişmeyi doğruladı.
Ankara’nın Talebi ve Bağdat’ın Şartları
Türkiye, hattın “tam kapasite” kullanımı konusunda ısrarcıydı. Bu, günlük 1,5 milyon varil petrolün Ceyhan’a aktarılmasını gerektiriyordu. Ancak hâlen Irak’ın günlük 3,5 milyon varillik üretiminin yaklaşık %80’i Asya’ya yönlendirilmiş durumda. Türkiye açısından bu talep, sadece ekonomik değil aynı zamanda jeopolitik bir hamle niteliği taşıyor. Enerji transit merkezi olma iddiasını güçlendirmek isteyen Ankara, aynı zamanda Avrupa’nın enerji güvenliğinde stratejik rolünü pekiştirmeyi hedefliyor.
Bağdat yönetimi ise, IKBY’nin daha önce yaptığı yetkisiz petrol ihracatları nedeniyle Uluslararası Ticaret Odası’nın kararıyla ödemesi gereken 1,5 milyar dolar tazminat tahsil edilmeden sevkiyata izin vermeyeceğini sürekli yineliyordu. Bu nedenle yeni anlaşmanın sürdürülebilirliği konusunda ciddi kuşkular bulunuyor.
Mevcut Anlaşmanın Çerçevesi
Şimdilik günlük 190 bin varil petrol Kerkük’ten Ceyhan’a akacak. Hedef, kısa sürede hattın kapanmadan önceki seviye olan 230 bin varile ulaşmak ve ardından kapasiteyi artırmak. IKBY bu miktarın 50 bin varilini iç tüketim için ayırırken, geri kalanını Irak’ın petrol pazarlama kurumu SOMO’ya yönlendirecek.
Satış fiyatından varil başına 16 dolar ayrı bir hesapta toplanacak ve yabancı petrol şirketlerine üretim maliyetlerini karşılamak üzere dağıtılacak. Bu uygulama, daha önce kabul görmeyen 7,9 dolarlık teklifin yerine geçti. Ancak yabancı şirketler hâlen IKBY’den 1 milyar doları aşkın alacak bekliyor. Norveçli DNO ve ortakları, yaklaşık 300 milyon dolar borcun ödenmemesi halinde tam kapasite ihracata dönmeyeceklerini açıkladılar. Diğer 8 yabancı şirketin de önümüzdeki ay içinde IKBY ile yeni bir ödeme mekanizması üzerinde müzakere etmeleri bekleniyor.
IKBY’nin bu borç yükü, sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi bir sorun. Petrol gelirlerine bağımlı olan bölgesel yönetim, ödemelerdeki aksaklıklar nedeniyle hem uluslararası şirketler nezdinde güven kaybı yaşıyor hem de kendi halkı üzerinde meşruiyet baskısı altında kalıyor. Bu kırılgan yapı, bağımsızlık söylemlerini de zayıflatıyor.
Bölgesel ve Küresel Çatışan Çıkarlar
IKBY’nin yarı bağımsız statüsünü sürdürmesi, Bağdat açısından kabul edilemez bir tablo. Merkezi hükümet, petrol ve gaz zenginliklerinin kendi kontrolünde olmasını istiyor. 2017’deki bağımsızlık referandumunun ardından Irak yönetimi sert tedbirler almış, sınır kapıları ve hava sahasını kontrol altına almıştı.
Bugün Bağdat, yeni çıkarılacak Birleşik Petrol Yasası ile hem Irak’ın hem de IKBY’nin enerji üretim ve yatırımlarını kendi otoritesi altına almayı hedefliyor. Bu yaklaşım, Çin ve Rusya’nın bölgedeki çıkarlarıyla da uyumlu. Tahran’a yakın kaynaklar, Batı’nın enerji piyasasından dışlanmasının “Ortadoğu’da Batı hegemonyasının sonunu” getireceğini belirtiyor.
Öte yandan ABD ve müttefikleri, IKBY’nin özerkliğini desteklemeye devam ediyor. Bölgenin NATO üyesi Türkiye üzerinden Ortadoğu’ya açılan bir köprü rolü üstlenmesini isteyen Washington, aynı zamanda IKBY’nin Çin, Rusya ve İran bağlantılarını kesmesini talep ediyor. ABD ve İsrail, IKBY’yi İran’a yönelik istihbarat faaliyetleri için stratejik bir üs olarak görüyor.
Bu noktada Türkiye’nin konumu dikkat çekici. Ankara bir yandan enerji gelirleri ve transit rolünden faydalanmak istiyor, diğer yandan IKBY’nin bağımsızlık eğilimlerinin yansımalarından çekiniyor. Bu ikilem, Türkiye’nin ekonomik pragmatizm ile siyasi dengeyi aynı anda gözetmesine yol açıyor.
ABD Baskısı ve Yatırım Vaadi
Anlaşmanın ardından ilk kutlama mesajı ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’dan geldi. Washington, Mart 2025’ten itibaren Bağdat üzerindeki baskısını artırmış ve Irak’ın İran’a enerji bağımlılığını sonlandırması gerektiğini net biçimde iletmişti. ABD, bu yönde adımlar atılması halinde yatırımların artacağını, aksi durumda yaptırımların sertleşeceğini vurgulamıştı.
Değerlendirme
Petrol akışının yeniden başlaması, kısa vadede taraflara ekonomik nefes aldırsa da, orta ve uzun vadede anlaşmanın kırılganlığı dikkat çekiyor. Yabancı şirketlerin alacak sorunları, Bağdat’ın siyasi itirazları ve Türkiye-İran-Rusya-Çin hattının ortak karşıtlığı, sürecin geleceğini belirsiz kılıyor. ABD ve Batı’nın IKBY’yi destekleme stratejisi ile Doğu’nun merkeziyetçi yaklaşımı arasındaki çekişme, yalnızca enerji piyasalarını değil, Ortadoğu’nun siyasi dengelerini de doğrudan etkileyecek görünüyor.
KAYNAK: https://oilprice.com/