Arınç: Cumhurbaşkanlığı ile Genel Başkanlık makamları birbirinden ayrılmalı

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü gibi görevler görevler üstlenen Ak Parti Kurucu kadronun önde gelen isimlerinden Bülent Arınç, Gazete Duvar’ın sorularını yanıtladı.

 

TİP Milletvekili Can Atalay'la ilgili sorulan soruya soruya verdiği cevapta: "Önce Enis Berberoğlu meselesinde, Berberoğlu'nu savunan tweetler attım. Bu konuşmaları hem televizyonlarda hem de gerekli olan yerlerde yaptım. Daha sonra Ömer Faruk Gergerlioğlu meselesinde de ona ithaf edilen veya izafe edilen suçların çok yanlış olduğunu bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin ve Yargıtay'ın daha dikkatli olması gerektiğini söyledim. Anayasa Mahkemesi Enis Berberoğlu meselesinde de üzerine düşeni yapmıştır. Ömer Faruk Gergerlioğlu TBMM'de eylem yaparken oradan polis marifetiyle alınmıştır. Sanki 1994'te DEP milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırıldıktan sonra kafalarına basılarak polis arabasına konulup götürülmesinin bir benzeri yaşanmıştı. Bunların yanlış olduğunu da söyledim.

 

Can Atalay meselesi yeni cereyan etti. Aday olduğu, adaylığı kabul edildi, seçildiği, seçildiği kabul edildi, TBMM'de ismi okundu, bir komisyonda da görev aldı. Fakat belli suçlamalar sebebiyle de işte malum şekilde tutuklandı. Burada Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği karar bence çok yanlış bir karar. Anayasa Mahkemesi'nin bağlayıcılığı ortada dururken buna muhalif olarak, bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerini yargılamak gerekir şeklinde bir meydan okuma Yargıtay'a yakışmamıştır."

 

Milli yargı diye bir kavram üretildiğini ve bu kavramın yanlış bir mana içerdiği savunan Arınç: "Bizde milli yargı diye bir şey ortaya çıkartmak, Bekri Mustafa’nın Ayasofya’ya imam olmasıyla aynı şey. Ben Başbakan Yardımcısı’yken cemaat vakıflarından da sorumluydum. Azınlıkların bazı gayrimenkullerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda iade ettik. Kararlar geldiğinde Başbakan’a sordum. ‘Hakları mı?’ diye sordu. Ben hakları olduğunu söylediğimde ‘Verelim gitsin’ dedi. Şimdi böyle bir insanın Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde onun adına konuşma yetkisi olanlar başka şeyler söyleyebiliyor. Ama inşallah düzelecek." diye devam etti.

 

31 Mart yerel seçim sonuçları ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Arınç şunları söyledi: "Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti'nin önündeki insanların hiç birisi mağlubiyet kelimesini de, yenilgi kelimesini de kullanmak istemezler. En büyük şehirleri kaybediyoruz, hem de kaç defadır kaybediyoruz. Kazandığımız yerleri de oylarımız düşerek kazanıyoruz. Büyük bir kayıp varsa bunun telafi edilmesi lazım.

 

AK Parti'nin gövdesi sağlam. Ve Türkiye'de yaşayan 100 vatandaştan, 70'i en azından bir defa ömründe AK Parti'ye oy Verdi. Başka hiçbir partide böyle özellik bulamazsınız. AK Parti o muhafazakar demokrat kimliğinden maalesef maalesef uzaklaştı."

 

Röporajdan bazı önemli başlıklar:

 

--- "AK Parti'yi AK Parti yapan şeyler adaletli olmaktır, haksız kazanca karşı olmaktır, yolsuzluğa, yoksulluğa karşı olmaktır. Çünkü 'fakirlikle küfür arasında çok ince perde vardır' diyen bir hadis-i şerif hatırlıyorum ben. Fakir olmamak lazım. İnsanımızı fakirlikten kurtarmamız lazım. Biz bunları kabul ettik ve yüzde 50'den aşağı oyumuz düşmedi. 20 seçime girdik, hepsinde başarılı olduk."

 

--- "AK Parti olarak kendi kimliğimizin içinde yaşamak mecburiyetindeyiz. Biz birilerinden daha fazla milliyetçi, biz birilerinden daha fazla ülkücü, biz birilerinden daha fazla ulusalcı, biz birilerinden daha fazla şucu bucu olamayız"

 

--- "Ben CHP'li değilim ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptıklarını da takdir ediyorum. Bugün Özgür Özel'in başındayken kazandığı başarının temelinde bence Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı çalışmalar var. Onun hakkını bilsinler. Onun hakkını da her zaman gözetsinler"

 

--- "Sayın Cumhurbaşkanımızın yerinde olsam, yarın ‘Ey millet, ülkede sıkıntılarımız var. Ben de şu kadar yıldan beri varım, çok doğru şeyler yaptım ama yanlış yaptıklarım da olmuştur. Size söz veriyorum, adaletten, hukuktan, yargıdan ne kadar şikayetiniz varsa ben de sizin kadar şikayetçiyim. Bundan sonra bu kurumlardan şunu istiyorum. Sadece adalet tecelli etsin. Hiçbir talimata kulağınızı açmayın. Hiçbir işarete ne olur bakmayın. Önünüzdeki dosya ne ise ona göre karar verin’ derim. Bunu dese yargı zaten buna hazır. Sayın Cumhurbaşkanımızın halkı bu açıdan rahatlatması gerekir diye düşünüyorum.

Nihai kanaatim şudur. Cumhurbaşkanlığı makamı ile Genel Başkanlık makamı birbirinden ayrılmalı. Bunu  ilan ettiği gün bile, 5 puan koyarız üstüne."

 

Röpotajın tamamı için: Bülent Arınç’tan Mehmet Uçum’a: Kendini bilmez zat

 

KAYNAK: https://www.gazeteduvar.com.tr/

 

Özet
:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü gibi görevler görevler üstlenen Ak Parti Kurucu kadronun önde gelen isimlerinden Bülent Arınç, Gazete Duvar’ın sorularını yanıtladı.
Resim
Türkçe
X