Öcalan'dan PKK'ye silah bırakma ve fesih çağrısı
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklaması ile gündeme gelen yeni süreç bugün Abdullah Öcalan'ın açıklaması ile anlamlı bir sonuca bağlandı.
1999 yılından beri İmralı'da hapis tutulan PK lideri Abdullah Öcalan, Ankara ile 40 yıllık çatışmasını sona erdirebilecek ve bölge için geniş kapsamlı siyasi ve güvenlik sonuçları doğurabilecek bir hareketle bugün (27.02.2025) örgüte silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısında bulundu.
DEM Partisi'nden bir heyet Perşembe günü Öcalan'ı adadaki hapishanesinde ziyaret etti ve daha sonra Taksim'de bir otelde Öcalan tarafından yazılan metni Kürtçe ve Türkçe olarak kamuoyuna açıkladı.
DEM Partisi üyeleri tarafından kamuoyuna açıklanan mektubunda Öcalan, “Silahların bırakılması için bir çağrı yapıyorum ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum” dedi.
Mektupta, Öcalan'ın partisinin bir kongre düzenlemesini ve kendisini feshetmeyi resmen kabul etmesini istediği belirtildi.
Ocalan'ın çağrısı, PKK'nın üslendiği Kuzey Irak'ın büyük petrol ihracatçısı bölgesi için önemli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca komşu Suriye'de 13 yıl süren iç savaşın ardından Beşar Esad'ın Aralık ayında devrilmesiyle yeni bir döneme giren Suriye için de etkilerinin olması bekleniyor.
Türkiye'nin PKK ile yürüttüğü ve adına 'çözüm süreci' denilen barış süreci on yıl önce çökmüştü.
ÖCALAN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
"Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı
PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.
Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.
Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.
Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.
25 Şubat 2025
Abdullah Öcalan"