Trump, Netanyahu’ya öfkesine rağmen neden sessiz kalıyor?
Trump’ın Netanyahu’ya Öfkesi: İsrail’in Katar Saldırısı ABD-İsrail İlişkilerini Gerdi
Washington, 18 Eylül 2025 – ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Katar’daki Hamas müzakerecilerine yönelik saldırısı sonrası özel bir görüşmede öfkeli bir şekilde “Beni mahvediyor” dediği ortaya çıktı. Wall Street Journal’ın haberine göre, Trump, Netanyahu’nun Hamas’ı teslim olmaya zorlamak için askeri güç kullanma tercihine karşı çıkıyor ve bunun yerine müzakere edilmiş bir ateşkes yolunu savunuyor. Ancak, Trump’ın bu öfkesine rağmen Netanyahu’ya Orta Doğu’da serbest hareket alanı tanımaya devam ettiği belirtiliyor.
Katar Saldırısı ve Ateşkes Görüşmelerine Darbe
İsrail’in geçtiğimiz hafta Katar’ın başkenti Doha’da Hamas müzakerecilerine yönelik düzenlediği saldırı, Trump’ın hassas ateşkes görüşmelerini raydan çıkarma riski taşıyor. Wall Street Journal’a konuşan yetkililere göre, Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da bulunduğu bir görüşmede, Netanyahu’nun bu hamlesine sert tepki gösterdi. Saldırı, ABD’nin bölgedeki önemli müttefiki Katar’ı hedef alması nedeniyle de Trump’ı zor durumda bıraktı. Katar, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük askeri üssü Al-Udeid’e ev sahipliği yapıyor ve Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes görüşmelerinde arabulucu rolü üstleniyor.
Trump’ın Çelişkili Tutumu
Washington’da Trump’ın Netanyahu’ya karşı sergilediği bu çelişkili tutum şaşkınlık yaratıyor. 25 yıl boyunca yedi İsrailli başbakana danışmanlık yapmış ve şu anda Atlantic Council’de bulunan Shalom Lipner, “Netanyahu’nun hamleleri Gazze savaşını uzattı, Trump’ın bölgedeki diğer ABD müttefikleriyle ilişkilerini zorlaştırdı ve Abraham Anlaşmaları’nın genişletilmesini son derece zor hale getirdi,” dedi. Lipner, Trump’ın genellikle ilişkilerde üstünlüğü elinde tutmayı tercih eden bir lider olmasına rağmen, Netanyahu’nun ABD’nin isteklerine aykırı hareket etmesine izin vermesini “şaşırtıcı ve mantıksız” bulduğunu ifade etti.
Kamuoyuna Yansıyan Baskı Eksikliği
Trump’ın öfkesi, kamuoyuna yansıyan herhangi bir baskıya dönüşmedi. ABD’nin İsrail’e sağladığı geniş çaplı askeri ve siyasi desteği kullanmayı reddeden Trump, İsrail’in Gazze Şeridi’nde büyük bir taarruza girişmesini ve istenen barış anlaşmasının ihtimallerinin azalmasını izlemekle yetiniyor. Netanyahu’nun, Hamas’ın silah bırakması, kalan 48 rehineyi serbest bırakması ve Gazze’deki liderliğini terk etmesi şartlarını dayattığı, bu şartlar yerine getirilmezse askeri güçle tam teslimiyet zorlayacağı belirtiliyor.
Şantaj ve Çıkar İddiaları
Bazı yorumcular, Trump’ın Netanyahu’ya karşı harekete geçmeme nedeninin altında daha derin dinamiklerin yatabileceğini öne sürüyor. İsrail’in 2019’da Beyaz Saray çevresinde casus cihazlar yerleştirdiği iddialarına Trump’ın sessiz kalması, bu teorileri güçlendiriyor. Politico’nun 2019’daki haberine göre, İsrail’in bu casusluk faaliyetlerine rağmen Trump’tan herhangi bir tepki gelmemişti. Ayrıca, Forbes’un Salı günü bildirdiğine göre, Trump’ın damadı Jared Kushner, Orta Doğulu yatırımcıların desteğiyle milyarlarca dolarlık yatırımlar elde ederek milyarder statüsüne ulaştı. Bu durum, bazı çevrelerde ABD’nin İsrail’e yönelik politikalarının kişisel çıkarlarla şekillendiği iddialarını gündeme getiriyor.
Epstein Dosyaları ve Şantaj Spekülasyonları
Trump’ın, Jeffrey Epstein dosyalarının kamuoyuna açıklanmasından korktuğu ve bu dosyaların potansiyel olarak İsrail tarafından şantaj aracı olarak kullanıldığı spekülasyonları da tartışılıyor. Analistler, bu tür bir şantajın, Trump’ın Netanyahu’ya karşı daha sert bir tutum almamasını açıklayabileceğini düşünüyor. Ancak, bu iddialar henüz somut kanıtlarla desteklenmedi.
Sonuç
Trump-Netanyahu ilişkisi, ABD’nin Orta Doğu politikasında karmaşık bir dinamik yaratıyor. Trump’ın ateşkes arayışlarına rağmen Netanyahu’nun askeri çözümleri tercih etmesi, ABD’nin bölgedeki liderlik rolünü ve Abraham Anlaşmaları’nın geleceğini tehdit ediyor. Washington’daki gözlemciler, Trump’ın bu duruma nasıl yanıt vereceğini ve ABD-İsrail ilişkilerinin bu gerilimden nasıl etkileneceğini yakından izliyor.
Kaynaklar:
-
Wall Street Journal
-
Politico, 2019
-
Forbes
