Elbette. Aşağıda metnin akıcı ve doğal bir Türkçe çevirisini bulabilirsin:
ABD ve İsrail, İran saldırısı öncesinde gerilim varmış gibi gösteren medya sızıntılarını ‘bilerek yaydı’: Rapor
MEE editörleri
Yayın tarihi: 19 Aralık 2025, 19:49 GMT
Son güncelleme: 2 gün 20 saat önce
ABD ve İsrail’in, medyada iki ülkenin aynı çizgide olmadığı yönünde haberler çıkmasına rağmen, haziran ayında İran’a saldırı planladığı ortaya çıktı.
Yeni bir rapora göre, ABD ve İsrail bu yılın başlarında İran’a saldırı planları yaptı; o dönemde çıkan ve Washington ile Tel Aviv’in aynı fikirde olmadığını iddia eden yüksek profilli medya haberlerine rağmen.
Bu hafta başında The Washington Post’ta yayımlanan haber, İsrailli ve Amerikalı yetkililerin, özellikle kendi aralarındaki özel görüşmeleri konu alan sözde “haber atlatmalarını” (scoops) anlatıyı yönlendirmek ve ülkeleri etkilemek amacıyla nasıl kullandıklarına dair yeni sorular gündeme getiriyor.
Washington Post, İsrail ve ABD’nin, Tahran ile Washington arasında müzakereler sürerken İran’ı sahte bir güvenlik duygusuna sürüklemek amacıyla, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı arasındaki gerilimin yüksek olduğu yönünde kasıtlı olarak sızıntılar yaptığını yazdı.
Gerçekte ise ABD, İsrail’in saldıracağını başından beri biliyordu. Saldırıya doğrudan katılmadan önce Washington, İran’ın daha önce reddettiği şartları içeren son derece kısıtlayıcı bir nihai teklif sundu.
Gazete, konuya aşina bir kaynağa dayandırarak, Netanyahu’nun lakabını kullanarak şunları aktardı:
“Bibi’nin Witkoff ya da Trump’la aynı sayfada olmadığına dair yazılan tüm haberler doğru değildi.”
MEE’nin yeni bülteni: Jerusalem Dispatch
İsrail-Filistin’e dair en güncel analizlerin yanı sıra Turkey Unpacked ve diğer MEE bültenlerini almak için kaydolun.
Kaynak, “Ancak bunun genel algı haline gelmesi iyi oldu; bu sayede pek fazla kişi fark etmeden planlamaya devam edilebildi,” dedi.
Middle East Eye’ın (MEE) haberine göre İsrail, 13 Haziran’da ABD yapımı ve modifiye edilmiş F-35 savaş uçakları ile diğer Amerikan silahlarını kullanarak İran’a sürpriz bir saldırı düzenledi.
Bu saldırı, ABD ve İran’ın altıncı tur nükleer görüşmeleri yapmasından yalnızca iki gün önce gerçekleşti. Söz konusu görüşmeleri Suudi Arabistan, BAE ve Katar dahil olmak üzere ABD’nin Arap müttefikleri destekliyordu.
MEE’nin haberi:
İsrail ve ABD, yakıt ikmali olmadan İran’a saldırabilmek için F-35’leri modifiye etti – kaynaklar
MEE, İsrail saldırılarından bir hafta önce Trump yönetiminin, İsrail’in İran’ın nükleer programına yönelik saldırıları içeren planlarından etkilendiğini yazmıştı. Diğer medya kuruluşları da ABD ve İsrail’in bir saldırı planı üzerinde istişarelerde bulunduğunu bildirmişti.
Trump, İsrail’in İran’a saldırma ihtimalini hiçbir zaman tamamen dışlamadı.
Buna rağmen o dönemde çıkan birçok haber, ABD ile İsrail arasında gerilim olduğu izlenimini veriyordu. Kritik örneklerden birinde, ABD’nin İsrail’e saldırıya katılmayacağını söylediği yönündeki haberlerin tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı.
Wall Street Journal, ABD’nin İsrail’e saldırı için “ofansif destek” vermeyeceğini söylediğini yazmıştı. Bu haber, ABD ile İsrail’in İran’a saldırma konusundaki istekliliği arasında bir ayrışma olduğu izlenimini yaratmıştı.
Axios haber sitesi de 12 Haziran’da, ABD’nin İsrail hükümetine İran’ın nükleer tesislerine yönelik herhangi bir İsrail saldırısına doğrudan katılmayacağını ilettiğini bildirdi.
Axios ayrıca 22 Mayıs’ta, Trump yönetiminin Netanyahu’nun Trump’ın onayı olmadan İran’a saldırmasından endişe duyduğunu yazmıştı.
ABD Başkanı ise bir hafta sonra Netanyahu’yu saldırıdan vazgeçirmeye çalıştığını söylemişti.
Gerçekte ise İsrail yaklaşık iki hafta sonra İran’a saldırdı ve ABD, F-35 ve F-16 savaş uçakları gibi ofansif silah sistemlerinin kullanımını onayladı. MEE’nin ortaya çıkardığına göre ABD, saldırıdan sadece birkaç gün önce İsrail’e füze sevkiyatı da yapıyordu.
Savaş, ABD’nin 22 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırı kararı almasıyla doruğa ulaştı. Bu karar, ABD’nin operasyona katılmayacağını öne süren onlarca medya haberine rağmen alındı.
ABD, İran’a saldırmadan önce ülkeye son bir ültimatom gönderdi. Washington Post’un aktardığına göre Washington, İran’dan Hizbullah, Husiler ve Hamas gibi silahlı gruplara verdiği tüm mali desteği sona erdirmesini talep etti. Ayrıca, yaptırımların tamamen kaldırılması karşılığında Fordow Zenginleştirme Tesisi ve diğer tesislerin, uranyum zenginleştirmeye izin vermeyen yapılarla değiştirilmesini istedi.
İran’ın uranyum zenginleştirme hakkı, nükleer müzakerelerde uzun süredir en tartışmalı konulardan biri olmayı sürdürüyor.
Ancak ABD’nin, İran’ın tesislerini bombalamak dışında çözümler de sunduğu görülüyordu. Birçok haberde, tarafların uranyum zenginleştirecek bölgesel bir konsorsiyum kurulmasını da görüştüğü belirtilmişti.
KAYNAK: https://www.middleeasteye.net/news/us-and-israel-planted-media-leaks-alleging-tensions-iran-attack-report?utm_source=twitter&utm_medium=social&utm_campaign=Social_Traffic&utm_content=ap_0pp9rdtyx2